KİŞİSEL BLOG'UMDA YER ALAN TÜM GÖRÜŞLER, HİÇBİR 3. PARTİYE DEĞİL, SADECE BANA AİTTİR.



Evde Öldürüp Sürükleyerek Bahçeye..

Ocak ayı boyunca, yılbaşında evleri canlandıran çam ağaçları bir bir öldürülerek bahçeye ordan da çöpe taşındı.. Yerlere damlayan çam iğnelerinden yakayı ele veren komşular hiç de sorgulanmadı.



Benim doğumgünüm hem haziran hem sekizi..

Sabah Türk hattım bulunan telefonumun mesaj sesiyle uyandım. Beşiktaş Belediyesi doğumgünümü kutluyodu. CRM budur.



Dublin'de Kar Gördüm!

Dün sabah loşluğunda kuru ve olağan Dublin'de düşüne düşüne, dalgın dalgın evden işe yürürken* bi baktım kar! Karlı car! Araba hangi karlı dağdan inmişti bilemiyorum ama üzerindeki karların çoğunu benden önce görenler almıştı. O an kardan adam yapmak, dümdüz kara ilk ayak izini bırakan olmak, burnum soğuktan kıpkırmızı kesildikten sonra da yün eldivenlerime yapışan kar tomurcuklarını kaloriferde erimeye bırakmak istedim. Ofise de bi güleç girdim dün.


*evden işe yürümek: Bu resimdeki sokağın bir başından öbür ucuna yürümek. O kadar.

Pala Şair Mustafa Yeni Yıla Dublin'de Girdi

İrlanda'daki yeni yıl kutlamaları sırasında Pala Şair böyle görüntülendi:

"Sen de ister misin?"

"..and gestures at the breadboard with the knife. 'Want one?' Something about the easy domesticity of the offer makes me want to cry."*


İstanbul'da güneş bugün böyle batmış olmalı.


*Nick Hornby, HOW TO BE GOOD