KİŞİSEL BLOG'UMDA YER ALAN TÜM GÖRÜŞLER, HİÇBİR 3. PARTİYE DEĞİL, SADECE BANA AİTTİR.



F.R.I.E.N.D.S, Room Rivals, Dorothy, Blanche, Rose ve Sophia

Temmuz'da büyük konuştum, doktorların eline kendim düştüm. Istanbul dönüşü grip oldum. Grip olan öksürür ve hapşırır ya, bende de oyle oldu. Sonucunda da belim tutuldu. Başlarda ancak yatakta dümdüz uzanabilliyodum. Yattığım yerden yoldan geçen arabaları seyrederek günler geçti..

Bu genç doktorun yazdığı rapor:




Bu da yaşlı doktorun yazdığı rapor:


İlaç seremonisi ise bambaşka bir hikaye. İlacı doktor yazarken bi kere gozlerimin içine baka baka büyük bir endişeyle bişeyler yedikten sonra almam gerektiğini, midemde asitlenme olmaması için iyi beslenmem gerektiğini anlattı. (Biz tüm bu 5 dk'lık konuşmaya Türkçe'de "tok karnına" diyoruz). Sonra eczaneye gidip ilacı almak istedigimde de receteyi okuyanları bi hüzün kapladı. Kontuarın arkasına gecip ilacını paketlemeye koyuldu. Paketlemesi uzun iş çünkü:

İlaç Paketi Ön:

Reçeteli ilaçlar, reçeteli ilaçlar için özel tasarlanmış paketlere koyuluyo. Paketlerin üzerinde "kim-kiminle-nerede" bilgilerinin yazılması gereken bölümler mevcut. Fakat bizim eczane poşet üstüne değil kendi bastiği stickerların üzerine bütün bu bilgileri yazmayı tercih ediyo.

İlaç Paketi Arka:

İşte böyle. Paketin arka kısmında da ilacı alırken nelere dikkat etmeliyiz madde madde yazıyo. Ama bunları okumasak da olur, çünku.. daha bitmedi..

İlaç Paketi İç:

Evet bu iç sticker ise, doktorun bana bu ilacı almakla ilgili anlattığı herşeyin bir özeti niteliğinde. Bi de tabi bu paketi bana verirken acılı eczacının da anlattığı herşey.. Daha da anlamamışsan hani, stickera bak diye.

Bu arada ben bu ilacı eczaneden almak zorunda kaldım, çünkü "iğnesini yapsanıza" dediğimde "Pratisyen Hekim" bana şöyle cevap vermişti: "Ohh..ağrın hemen geçsin diye değil mi..biz de sana o iğnelerin hap versiyonunu vercez, iğne kadar anında etki etmese de senin için daha iyi olacak, çünkü iğne çok yüklü miktarda bi sıvı olduğu için acıyabilir..hem yaptığımız yer kızarabilir de, haplarla iyi olacaksın..eh eh" (Biz şu 5 dk'lık konuşmaya da Türkçe'de, iğne yaptıktan sonra "acıdı mı? al şunu bastır bi sure" diyoruz)

İlaç seremonisinden sonra evime dönüp manzaramın karşısına kuruldum yine. Allahtan ilaç azcık bi işe yaradı da en azından son 2 gündür biraz daha meyilli bir satıha sahip olan koltuğa terfi edebildim. Yani son iki gündür favorilerim F.R.I.E.N.D.S, Room Rivals, Doroty, Blanche, Rose ve Sophia

6 yorum:

denisutku dedi ki...

Geçmiş olsun Sena Hanım. Ben de Google İstanbul ofisinde yeni işe girdim ve 15 Ekim'de Dublin'de eğitime geleceğim. Hazırlıklı olayım diye "Google Dublin" aradım Google'da ve gerçek bir AdWords'çüye yakışır şekilde verdiğiniz reklama tıklayıp buldum bloğunuzu.

Artık düzenli bir okuyucunuz olarak, size işinizde ve blogosferde başarılar dilerim.

SENA dedi ki...

Selam Denis, hayırlı olsun! Ben de senin ve İrem'in bloglarında dolandım biraz, anladığım kadarıyla senin işe alınma sürecin de aradaki o mailden sonra biraz maceralı olmuş :) AdWords'um gercekten cok basarılı, İrlanda'ya gelecek olan herkesi yakalıyorum :)) İrem'in blogu da çok guzel beni eski zamanlarıma götürdü. 1 sene Milano'da yaşamıştım. Ordan da kuzeylerde blogda adı geçen heryeri gezmiştim. Verona, Como, Venedik, Portofino.. 15 Ekim'de görüşürüz!

Adsız dedi ki...

Oncelikle gecmis olsun.

Gecen gun bir makalede Irlanda'nin bu sene avrupanin en cok buyume gostermis ekonomisi oldugunu okudum. Ayni yazida bu hizli buyume karsisinda sosyal guvencenin o kadar iyi olmadigi seklindeydi. Soz gelimi acil haller disinda hastaneye gidebilmek icin randevu alip uc ay beklemek gerekiyormus falan gibi..

Asli var mi bu isin orada hasta olmus biri olarak :)

Can.

SENA dedi ki...

Oncelikle tesekkur ederim Can.
Ben burda hastaneye hic gitmedim, ama benim de duydugum çok kotu durumda bile olsan hastaneye gittiginde uzun sıralar beklemen gerektigiydi. Benim gittigim ise bir pratisyen hekim kliniğiydi, o yuzden aksamdan arayıp ertesi sabaha randevu aldım ve gittim. Bu sebeple hastanelerin ne kadar sonrasına randevu verdiklerini bilemiyorum. Ama genel olarak burda herkesi, doktora gitmek yerine eczanelere gidip eczacılara sorarak ilaçlarını almaya yonlendiriyolar. Sanıyorum bu sebeple yukarda yazdığım gibi bir doktorun recetelediği ilacı gorunce oldukça panik oluyolar ve cok ciddi bir vaka muamelesi yapıyolar :)

Unknown dedi ki...

Öncelikle geçmiş olsun diyorum, hava değişikliği çarpmış olmalı.

Google'ın kendi doktoru yok muydu acaba? Türkiye'de büyük firmaların kendi çalışanlarını ücretsiz muayene eden doktorları oluyor. Eğer yoksa ve dediğiniz gibi sadece randevu sistemi varsa İrlanda gibi ılık-soğuk bir yerde yaşamak zor olsa gerek.

(Sık hasta olan birisi olarak İrlanda'da yaşama hayallerim suya mı düşüyor ne...)

Tekrar tez şifalar diliyorum...

Adsız dedi ki...

Gecmis olsun... Sen sansliymissin... Yaklasik iki yil once Corkta bobrek agrisi cekip hastaneye gitmistim. Bizde devlet hastanesi denk gelen bir hastaneye gittim. Agrimla ilgili ancak bes saat sonra bir doktor ilgisi bulabildim. Nufusun az olmasi nedeniyle vede biraz irlandali genclerin zora gelememeleri nedenli olarak doktor olabilen genc mezun sayisi cok az irlanda. onlarda hintli ve uzkadogu menseeli doktorlar getiriyorlar. Onlarada guven olmuyor. (bu yorum bana ait degil irlandali is arkadaslarim soyluyor) Onun icin sen sen ol irlandada hasta olama olacaksanda sosyal guvencenin saglam olmasina dikkat et...